Spor Sağlıkdır

Spor Sağlıkdır

bayan-lying-bike-sahilSpor ve sağlık ilişkisi üzerine araştırmalar, düzeli ve bilinçli spor yapan bir kişinin şaşırtıcı bir derecede hastalıkları önlediği, kendi kendini tedavi ettiği, hatta ömrünü uzattığını gösteriyor.

Sportif aktivite esnasında, çalışmanın şiddetine göre, kalbin, 1 dakikada pompaladığı kan miktarı artmaktadır. Bu da insan ömründe sınırlı olan kalp atım sayısı üzerinde çok olumlu etkiler yapmaktadır.

Kalbin dakika volümünde artma, hem atım volümünde, hem de atım sayısında artmalar meydana getirmektedir. Kondisyonu iyi olan sporcularda maksimum kalp dakika volümünün daha yüksek olmasının nedeni, maksimum kalp atım volümlerinin daha yüksek oluşudur. Çünkü maksimum atım sayısı pek farklı değildir.

Egzersizin yükü arttıkça nabız da doğrusal bir şekilde artar. Ağır çalışmalarda nabzın normale dönüş süresi daha uzun zaman alır. Kondisyonu yüksek olan bir kimsede, aynı çalışma yükünde, kondisyonsuza göre, nabzın geri dönüşü daha çabuk olur. 

Bu değer şahıstan şahısa değişir. Spor sırasında nabız kontrolü için 220 – yaş formülü genellikle şahsın ortalama maksimum nabzını tayinde kullanılan faydalı bir formüldür. Bunun standart sapması ± 10 kadardır.

Egzersizden sonra, nabzın normale dönüşü iki faktöre bağlıdır :

1. Egzersiz anındaki iş yükü
2. Şahsın kondisyon derecesi

Atım volümü, spor yapmayan kimselerde yatar istirahat halinde iken 100 cc., dik durumda istirahatte 60 – 70 cc., yatar durumda iken yapılan maksimum egzersizde 125 cc., dik durumda iken yapılan maksimum egzersizde yine 125 cc.kadardır. 

Düzenli dayanıklılık çalışmaları ile kalbin kasılma gücünün artması sonucu maksimum atım volümü 150 cc.’ye hatta aerobik kapasitesi çok yükselmiş sporcularda 200 – 210 cc.’ye kadar çıkabilir.

Düzenli ve bilinçli sporun dolaşım sistemimize olumlu etkileri şunlardır :

1. Düzenli ve bilinçli egzersiz ve spor ile sağlanan en önemli fizyolojik değişikliklerden biri, maksimum oksijen kullanma kapasitesinin ( V02) artmasıdır. Şahsın, maksimum oksijen kullanma kapasitesinin artması, daha büyük yüklerle, daha uzun bir zaman, yorgunluk duymaksızın efor sarf edebilmesi demektir.

2. Düzenli spor sonucu, maksimum kalp dakika volümü de artar. Bazı kişilerde 18 – 20 Lt/dk.’dan 20 – 25 Lt/dk.’ya kadar çıkar. Bu artmada en büyük pay, maksimum kalp atım sayısından çok, maksimum kalp atım volümünündür.

3. Düzenli yapılan sporla, efordan sonra kalbin normale dönmesi daha kısa zamanda ve süratli olur. Bu özellik, bazı kondisyon testlerinin temelini oluşturur.

4. Egzersiz sırasında, kanın aktif olan ve olmayan dokular arasında dağılımı, düzenli spor yapan kimselerde daha mükemmel olur.

5. Sporu yaşam tarzı haline getirip, düzenli ve kuralına göre uygulayan kişinin kalbinde, normal kimseye nazaran kalp kaslarında kuvvetlenme ve buna paralel olarak ” Hipertrofi” denilen, sağlıklı bir büyüme meydana gelir. Fakat bu büyümenin yapılan çalışmaya bir uyum sonucu meydana geldiği, bunun fizyolojik olarak tonik, kuvvetli ve faydalı bir büyüme olduğu, yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir.

Sigara içen 18 erkek dört hafta süreyle her gün yürüyen bantta koşturularak, sirkülasyon halindeki kök hücrelerin, üç misli çoğalarak, bozuk damarları içten dışa doğru onarmaya başladığı tespit edildi. Düzenli spor sayesinde beyinde bile yeni hücrelerin geliştiği, yaşlı beynin de daha iyi öğrendiği ve değişimlere uyum sağladığı görüldü.

İstatistiksel sonuçlar, spor yapan bir kişinin ortalama olarak yedi yıl daha uzun ömürlü olduğunu göstermektedir. Hareket etmeyen ve yaşamlarında egzersize yer vermeyen insanların ölüm riski üçte bir daha yüksektir. Her gün 1,6 km\’den daha az yürüyen yaşlı birinin, aynı yaştaki sportmen komşusundan yedi yıl önce ölme olasılığı daha fazladır.

Spor yapan kişinin oksijen kullanımı arttıkça, solunum dakika volümü de artar. Normal koşullarda akciğerlerle alınan ve verilen hava ( Solunum Volümü ), dakikada 500 cc.kadardır. Bir dakikadaki solunum frekansını 12 kabul edersek, şahsın solunum dakika volümü 12 x 500 = 6 Lt/dk.olur.

Sporla, hem solunum volümü hem de solunum frekansının artması sonucunda solunumun dakika volümünde yükselme  ve karbonhidrat mekanizmasıyla ilgili hormonların kan düzeylerinde de bir değişiklik ve artma meydana gelmektedir.

Mesela, yaşamlarında ortalama olarak en az haftada iki kez düzenli egzersiz yapanların, Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları % 60 daha düşüktür.

En azından haftada üç gün yarım saat kadar yapılan basit beden egzersizleri bile, depresyona karşı her gün alınan antidepresanlar kadar etkilidir.

Günlük yaşamda düzenli ve bilimsel temele dayalı olarak yapılan sporun, bütün vücut sistemlerine, dolaşım, solunum, kan ve hormon sistemleri vasıtasıyla etkisinin olumlu yönde olduğu artık dünyada herkesin hem fikir olduğu bir gerçektir.

Bugün modern yaşamda sporun çok önemli bir rol oynadığı  hususunda gelinen nokta şudur :

İhtiyaca göre planlanan sportif aktivite, bedensel egzersizler ve düzenli olarak yapılan Vücut Geliştirme- Fitness ve ağırlık çalışmalarının, kan kolesterinini düşürüp, kalp krizini büyük ölçüde önlediği, bütün vücut sistemlerini olumlu etkileyerek, organ kapasitesini, kondisyonu ve vücut kuvvetini arttırarak,i sadece fiziksel yönden değil aynı zamanda mental yönden de tüm yaşam boyu sağlık ve huzur kazandırdığı bir gerçektir.

Sayfanın üstüne git